Cumartesi, Eylül 16, 2023

Tanrı’ya Öfke Duyma

Zaman içinde birçok insan, Tanrı’ya karşı öfke duymak konusunda içlerinde mücadele vermişlerdir. Yaşamlarımızda trajik bir şey olduğunda, Tanrı’ya, “Neden?” diye sorarız, çünkü doğal tepkimiz budur. Aslında O’na, “Neden, Tanrım?” yerine “Neden ben, Tanrım?” diye sormaktayız dır.

Bu tepki, düşüncemizdeki iki kusuru gösterir. İlk olarak, inanlılar olarak hayatın kolay olması ve Tanrı’nın bizi trajedilerden koruması gerektiği izlenimi altında hareket ederiz. Tanrı bunu yapmadığında O’na kızarız. 

İkinci olarak, Tanrı’nın egemenliğinin boyutunu anlamadığımızda, O’nun durumları, diğer insanları ve onların bizi etkileyiş biçimlerini kontrol altına alma gücüne olan güvenimizi kaybederiz. Bundan sonra Tanrı’ya kızarız çünkü bize evrenin kontrolünü ve özellikle de bizim hayatımızın kontrolünü kaybetmiş gibi gelir. 

Tanrı’nın egemen olduğu hakkındaki imanımızı kaybetmemizin nedeni; benliğimizin olaylar karşısında kendi sıkıntımızla ve kontrolün elimizde olmamasıyla mücadele etmesidir. İyi şeyler olduğunda bunları fazlasıyla sık bir biçimde kendi kazanım ve başarılarımıza atfederiz. 

Ancak kötü şeyler olduğunda, hemen Tanrı’yı suçlamaya hazırızdır ve bu kötü şeyleri engellemediği için O’na öfkeleniriz. Bu da, hoş olmayan durumlar karşısında dokunulmazlığı hak ettiğimiz şeklindeki ilk düşünce kusurumuzu ortaya koyar.

Trajediler, bize yönetimde kendimizin olmadığımız gibi korkunç bir gerçeği anlamamızı sağlar. Hepimiz şu ya da bu zamanda durumların sonuçlarının yönetiminde olduğumuzu düşünürüz ama gerçekte tüm yaratılışı üzerinde yönetimde olan Tanrı’dır.Olup biten her şeye, ya Tanrı neden olmuştur ya da izin vermiştir. Tanrı’nın haberi olmadan ne bir serçe yere düşer, ne de başımızdan bir tel saç dökülür (Matta 10:29-31). Olup bitenlerden ötürü şikayet edebilir, kızabilir ve Tanrı’yı suçlayabiliriz. 

Buna karşın eğer, kendi isteğimizi O’nun isteğine baskın çıkartmaya zorlamanın gururlu bir günah olduğunu kabul ederek O’na güvenip acılığımızı ve acımızı O’na teslim edersek, O , her zorluğun üstesinden gelebilmemiz için bize Kendi esenliğini ve kuvvetini verebilir ve verecektir (1. Korintliler 10:13). İsa Mesih’e iman eden birçok insan bu gerçeğe tanıklık edebilir.

Öfkemize sarılmak, yüreklerimizde acılık ve içerlemenin gelişmesine izin verecektir. Bunu Rab’be itiraf etmeliyiz, bundan sonra O’nun bağışlamasında bu duyguları O’na bırakabiliriz. Tanrı yüreklerimizi bilir ve kendimizi gerçekten nasıl hissettiğimizi saklamaya çalışmak boşunadır, bu yüzden bunun hakkında Tanrı’yla konuşmak acımızı ele almanın en iyi yollarından biridir. Eğer bunu, yüreğimizdekileri O’na dökerek alçakgönüllü bir şekilde yaparsak, Tanrı bizim aracılığımızla etkin olacak ve bu süreç içinde bizi daha çok Kendisine benzer kılacaktır.


 

 

Sizi, O’nu kişisel olarak tanımanız için yarattı.

Tanrı, kalbinizdeki özlemi gidermek, sizin yaşamınızın temeli olmak istiyor. Bunun hakkında daha fazla öğrenmek istermisin ?